Sinema hayatın içinden dokunuşlarıyla kimlikleri, yaşantıları, duyguları ele alır. Bu nedenledir ki sinema, psikolojiden ayrı düşünülememektedir. Sahnelerde kamera açısı yalnzıca karakterlere dönmez, onların iç dünyalarını da yansıtır. Bu sahne açılarında izleyici, karakterlerin bilinçdışlarına, arzularına, korkularına adeta tanık olur. Dolayısıyla sinema ruhların dili olarak tanımlanabilir. Ancak, ruhların dilini çözümlemek her zaman kolay değildir. Nitekim sanatın içerisindeki metaforlar doğrudan verilmeyebilir. Bu nedenledir ki, Psi’Us Fikiryum dergi ekibi olarak bizler, bu metaforları sayı içerisinde daha da görünür kılmayı amaçlamaktayız! Bu tema içerisinde sinemanın yalnızca bir sanat dalı olarak görülmesinin kısır kalacağını iddia ediyor; sinemanın oyuncusundan izleyicisine, psikolojik bir deneyim alanı sunduğuna inanıyoruz. Keyifli okumalar dileriz...